Dijital Hamle Ekosistemi Bağlamında Yeni Bir Medeniyet Tasavvuru
alt  a.yavuz (Alparslan Yavuz)
alt
Dijital Hamle

İnsan yaradılışı itibariyle her anda havaya, her vakit suya ve her gün gıdaya ihtiyaç duymaktadır. Bu sebepten dolayı insanlık tarihinin gelişimi ile üretim yöntemlerinin değişimi benzer yönde farklılaşmıştır. İnsanlık tarihi gelişip, bilgi birikimi arttıkça üretimde mekanizasyona gitmeye başlamıştır.

Endüstriyel üretim tarihi ilk değişim buhar teknolojisinin sanayide kullanılmasıyla insanlığın mekanizasyona geçişi, ikinci değişim ise 19. yy’da ikame edilebilirlik kavaramı ve standardizasyon kavramının üretime eklenmesi, üçüncü aşama ise üretim yönetimi kavramının geliştirilmesi ve son kırılma noktası ise dijital devrimin yaşanmasıdır. Küresel üretim merkezlerinin gelişilmiş ekonomilerden, büyüyen ekonomi merkezlerine kaymaya başlaması doğu batı arasında ki ticari, jeopolitik ilişkilerde önemli farklılaşmamlar meydana getirdi. Dijital bilginin, finans kaynaklarının, üretim teknolojilerinin ve ulaşım araçlarının küresel olarak yaygınlaşması çok taraflı üretim işbirlikleri ile dağınık üretirim modelini ortaya çıkardı.

Dünyada yaşanan dijital devrim ile 2. Dünya savaşı sonrası kurulan ekonomik dengeler köklü değişiklikler göstermektedir. Bu değişimde teknolojik üstünlüğü elinde tutan Avrupa, diğer devletler için üretimde endüstri 4.0 kavramını bir model olarak ortaya koyarken, genç nüfus avantajını elinde tutarak üretim merkezi olmayı hedefleyen Türkiye, Hindistan ve Çin gibi Asya ülkeleri arasında ekonomik, siyasi ve toplumsal rekabet artmaktadır.

Dünyada yaşanan bu dijital değişimin ülkemiz açısından ele alındığında 1850 li yıllardan itibaren kullanılmaya başlayan endüstriyel üretim yöntemi zaman içerisinde yaygınlık kazınmıştır. Güncel verilere göre Türkiye’de üretim yapan işletimlerin %99,8 Kobilerden oluşmakta ve Kobiler %76,8 lik istihdam sağlamaktadır. Kobilerin büyük bir kısmı geleneksel endüstriyel yöntemlerle üretimine devam etmektedir. Bu bağlamada ülkemizde ki imalat sanayi yeni bir dijital dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Bu dönüşüm endüstri 4.0 programı kapsamında geliştirilen ve Türkiye’ye sistem entegratörü görevi veren dışsal kaynaklı ölçeklerle mi yapılmalı, yoksa iki bin yıllık medeniyet birikimi ve insan merkezli işleyişi ile geliştirilen yerli ölçekle yapılarak, yeni bir üretim modeli bunla ilişkili olarak yeni bir finansal ekonomik modelle dijital dünyada başak ülke olarak varlık mı göstermeli?